top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıGamze Nur KARAKAŞ ŞAHİN

SORULARLA TENFİZ DAVALARI

1-TANIMA ve TENFİZ ARASINDAKİ FARK NEDİR?


Tanıma, yabancı ülkede alınan kararın Türkiyede geçerliliğinin sağlanması için getirilen bir dava yolu iken, tenfiz kararın icra edilebilirliğiyle ilgilidir. Örneğin, boşanma davasındaki medeni hal değişikliğinin nüfus kayıtlarında düzeltilmesini isteniyorsa tanıma davası, aynı davadaki maddi, manevi tazminat alacağını tahsil etmek istiyorsak tenfiz davası açılmalıdır.


2-TENFİZ DAVASINDA GÖREVLİ MAHKEME NERESİDİR?


Tenfiz davalarında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Asliye Mahkemesinden anlaşılması gereken Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa diğer Asliye mahkemeleri de bu kapsamda mıdır bu konu tartışmalıdır. Bu konuda Yargıtayın farklı iki görüşü vardır. İlk görüşe göre, kanundaki bu hükmün Asliye Hukuk Mahkemesini ifade ettiği yönündedir. Diğer görüş ise, işin mahiyeti gereği hangi mahkeme görevli olacaktıysa o mahkemede dava görülmelidir. Örneğin tenfize konu karar ticari dava niteliğinde ise Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olmalıdır.

Bize göre, tenfiz davalarında esasa ilişkin bir inceleme yapılmadığı ve tarafların hukuki statüsünün sorgulanmadığı, sadece usuli bir inceleme yapıldığı düşünüldüğünde, bununla beraber kanun lafzı ve ruhu gereği görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu düşünüyoruz.


3-TENFİZ DAVALARINDA YETKİLİ MAHKEME


Tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir. Burada belirtmek gerekir ki tenfiz istenen kişinin adresini bilmek her durumda çok kolay değildir. HMK m.119 dava dilekçesinde davalının adresinin belirtilmesinin zorunlu olduğunu belirtmiş ancak m.119/2 de bu hususun eksik bırakılması durumu düzenlenmemiştir. Kanımızca bu durum hakimin dosyayı aydınlatma yükümlülüğü gereği adres araştırması yapmasını gerektirir. Ancak Tebligat Kanunu ve HMK ilgili hükmü birlikte değerlendirildiğinde ne olursa olsun davacının bir adres göstermesi ve bu adreste davalıya ulaşılamaması durumunda mahkemenin araştırma yapacağı sonucu çıkarılır. Bu nedenle davalının adresi bilinmese de bir adres belirtmekte fayda gözükmektedir.


4-DAVA AÇARKEN TEMİNAT YATIRMAK GEREKİR Mİ?


Teminat gerektirmeyen haller saklı kalmak kaydıyla, HMK’ya göre Türkiyede mutad meskeni olmayan Türk vatandaşları teminat göstermek zorundadır. Türkiyede dava açmak isteyen yabancılar içinse karşılılık esası gereği teminattan muafiyet durumu yoksa, yabancı kişi teminat göstermekle yükümlüdür. Bu konuda taraf ülkelere teminattan muafiyet tanıyan 48 ülkenin taraf olduğu 1 Mart 1954 sayılı Hukuk Usulüne Dair LAHEY Sözleşmesine mutlaka bakılmalıdır.


5- HANGİ KARARLAR TENFİZE KONU OLABİLİR?


Yabancı ülke hukukuna göre kesinleşmiş mahkeme ilamları tenfize konu olabilmektedir. Buna göre yabancı mahkeme kararının hukukuna göre kesinleşme durumuna bakılacağından, kararlarda bizdeki usul hukuku kuralları gereği bir kesinleşme şerhi şartının aranmadığını söyleyebiliriz. Yani ilgili ülkede kararın kesinleşmesi için bir kesinleşme şerhi gerekmiyor, icra edilebilir şerhi yeterli oluyorsa bu karar tenfize konu olabilir.


6- DAVA AÇMAK İÇİN ÖN HAZIRLIK SÜRECİ NASIL İŞLER?


Apostil edilmiş ve üzerinde kararın icra edilebilir veya kesinleşme şerhinin olduğu yabancı mahkeme ilamı, yeminli tercüman aracılığıyla Türkçeye çevrilecek ve noterde tasdik ettirilecektir. Karar aslı ve onanmış tercümesinin dava dilekçesine eklenmesi gerekir.


7- TENFİZE KONU İLAMIN NOTERDE TASDİKİNDEKİ DAMGA VERGİSİ HESAPLAMASINDA MAKTU MU NİSPİ HARÇ MI ALINIR?


492 sayılı Harçlar Kanununun (2) sayılı tarifesi noterlikçe alınan tercümelerde maktu ücretin alınacağını düzenlenmiştir. Noterler tarafından çok fazla uygulaması olmaması nedeniyle bu konu karıştırılarak nispi harç alınacağı söylenebilir, ancak kanun maddesi tartışmaya yer vermeyecek kadar açıktır.


8- DAVA İÇERİĞİNDE NELER BULUNMALIDIR?


HMK m.119 dava dilekçesinde bulunması gereken hususları düzenlemiştir. Ancak tenfiz davasına özel olarak MÖHUK m.52de belirtilen hususlar da dava dilekçesinde belirtilmelidir: tenfize konu kararı veren ülke, kararı veren mahkeme adı, ilamın tarihi ve numarası ve hükmün özeti.

Ayrıca tenfiz hükmün tamamı için istenmiyor, belirli kısım için isteniyorsa istenen kısmının da belirtilmesi gerekir. Örneğin boşanma davasında tazminat içeren kısım ifa edilmiş sadece nafakanın tenfizi sağlanacaksa sadece nafaka içeren kısmın tenfizinin istendiği de belirtilmelidir.


9- DAVA HARCI NASIL ALINIR?


492 sayılı Harçlar Kanunu bu dava türü için harcın (1) sayılı tarifeye göre belirleneceğini belirtmiştir. Buna göre konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden(nispi) harç belirlenir. Bu dava türü şekli bir dava olup, esasa ilişkin bir inceleme yapılmadığından nispi harç değil, maktu harç alınmalıdır. 


10- TENFİZ KARARLARININ İCRASINDA FAİZİN HESAPLANMASI NASIL OLUR?


TBK anlamında faiz vade tarihi veya fiili ödeme tarihine göre hesaplanabilir. Tenfiz kararlarının niteliği gereği yüksek ihtimalle yabancı mahkeme kararında hükmolunan tazminat veya alacak yabancı para biriminde olacaktır. Bu nedenle icra aşaması çok fazla önem taşıyacaktır. Nitekim MÖHUK m.59 gereği  Yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder. Bu da demektir ki yabancı mahkeme ilamı için tenfiz kararının kesinleşmesinden itibaren değil, yabancı ilamın kesinleşmesinden itibaren faiz istenebilir. Bu çerçevede kararı icraya koyarken yabancı ilamın kesinleşmesinden itibaren ister vade tarihi ister fiili ödeme tarihine göre faiz hesaplaması yaparak takibi başlatabilirsiniz. Tenfiz istenen mahkemenin usuli bir karar vereceğinden ve esasa girmeyeceğinden bu mahkemeden faiz talep etmek doğru olmayacaktır. Şunu da belirtmek gerekir ki tenfiz kararı yabancı mahkeme ilamı üzerine Türk mahkemesince tenfiz edilebileceğine dair şerh düşülerek gerçekleşeceğinden, bu kararla birlikte ilamların icrası yoluyla icra takibi gerçekleştirilmelidir.



Av. Gamze Nur Karakaş Şahin

287 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Commenting has been turned off.
bottom of page